NOT: Bu Bir Kişisel Gelişim Yazısı Değildir!

 

NOT: Bu Bir Kişisel Gelişim Yazısı Değildir!

NOT: Bu Bir Kişisel Gelişim Yazısı Değildir!

Begüm Eriçsönmez GKL Mezunu

DİKKAT ! Bu yazı profesyonellikten bir miktar uzak, naçizane tavsiyeler içeren, kişisel deneyimlerin ön plana alındığı bir içeriğe sahiptir benden söylemesi :) Evde deneyebilirsiniz ;)

 Tüm dünyanın çeşitli sorunlarla boğuştuğu zor bir dönemden geçiyoruz. Bazı ülkelerin aldığı karantina kararı sonrası yaşanan sosyal izolasyon ve bunun insanlar üzerindeki etkisini gördükten sonra zor günlerin nasıl atlatılacağı üzerine düşünmeye başladım. Bazı vakıf ve kurumlar psikolojik olarak bu sürecin en az hasarla atlatılması üzerine çeşitli yazılar kaleme aldı. Özellikle bu tarz yazıları okuduktan ve çeşitli videoları izledikten sonra hayatımda yaşanan sorunlara karşı yaklaşımımı, zor süreçleri nasıl atlattığımı ve psikolojik iylik halimi arttırmak için neler yaptığımı derinlemesine düşündüm. Bu yazı biraz da iç dökme, dertleşme yazısıdır. Profesyonellikten bir miktar uzak, kişisel deneyimlerin ön plana alındığı, nacizane tavsiyeleri içeren bir blogdur benden söylemesi :) 

Öncelikle sorunlarla baş etme yöntemlerinin tamamen kişisel olduğunu, bireyden bireye değişebileceğini ve soruna göre de şekillenebileceğini belirtmek isterim. Yaşanan sorunu nasıl algıladığımız, bu algının oluşturduğu düşünce ve sonrasında gelen duygunun tüm bu süreci şekillendirdiğini söylemeliyim. Herhangi bir sorunun bende veya bir başkasında uyandırdığı hislerin tamamen farklı olması ve bu nedenle farklı çözüm yollarını seçmemiz olayın algılanış biçiminin hepimizde farklı olmasındandır. Elbette hepimiz bambaşka tanımlamıyoruz, bazılarımız sorunu aynı şekilde değerlendirebilir. 

Gelelim genel olarak sorunlarla karşılaştığımda, modum düştüğünde veya kendimi kötü hissettiğimde neler yaptığım veya neler yapılabileceğine dair önerilerime:

* Öncelikle eğer bir sorunla karşılaştıysam soğukkanlılığı elden bırakmadan, paniklemeden durup düşünmeye ve  sorunun ana kaynağını keşfetmeye çalışıyorum. Kısacası derin bir nefes alıyorum :) Sorunun nedenlerini ve sonuçlarını irdeleyerek neden böyle düşündüğümü ve hissettiğimi anlamlandırmaya çalışıp bir miktarda olsa rahatlama sağlıyorum. En azından benim için, bilmediğim veya anlamlandıramadığım durumlar çok daha büyük sorunlara ve acı verici durumlara sebebiyet veriyor. Bu nedenle herhangi bir sorunla veya ani mod değişimleriyle yüzleştiğimde nedenini derinlemesine sorgulamak beni rahatlatan bir yöntem. Bilinmeyen her zaman büyük bir stres kaynağıdır ve anksiyeteyi ciddi düzeyde yükseltebilir. 

*Paylaşmak! Yaşadığım olumsuz durumları, olayları veya hissettiklerimi sevdiklerimle paylaşmak, onların görüşlerini almak her zaman beni rahatlatmıştır. Bazen olayların farklı yönlerini göremiyor ve bu durumda daha da fazla strese girebiliyoruz. Farklı görüşler değerlidir ama yine sonunda tüm bu görüşleri toplayıp kendi mantık süzgecinden geçirerek karar vermek veya bir sonuca varmak en iyisidir diye düşünüyorum. En azından verdiğiniz karardan bir başkasını sorumlu tutmamak adına ve otokontrolü sağlayabilmek için kendi hayatınızla ilgili son söz hep sizde olsun derim ;) Ayrıca paylaşmamak, içe atmak, sürecin uzamansına, daha acı verici olmasına ve sorunun git gide büyümesine neden olabilir. Bu nedenle içine atma :)

* Kendine zaman ayırmak ! Sanırım bu bir miktar bencillik olarak görülüyor. Herkesin gün içerisinde bir süreliğini kendisiyle baş başa kalmasına ihtiyacının olduğunu düşünüyorum. Bunun bir ihtiyaç olduğunu ve daha sağlıklı bireyler olmamız adına gerçekleştirmemiz gerektiği görüşündeyim. Kendine zaman ayrımaktan  bahsetmişken bu süreçte yapmaktan hoşlandığınız aktiviteleri yapmak, hobileriniz ile ilgilenmek veya "bence" boş boş oturmakta bu sürecin içine giriyor. Kitap okumak, spor yapmak, film veya dizi izlemek... liste uzar gider. Ben tam bir kitap kurdu olduğum için bol bol kitap okumayı veya çeşitli yönlerden kendimi geliştirebileceğim aktivitelerde bulunmayı tercih ediyorum. Dediğim gibi bunu bir ihtiyaç olarak değerlendiriyorum. Ayrıca bu zaman dilimi herkesten uzak kalıp günü sindirebileceğiniz, çeşitli konularla ilgili iç muhasebelerinizi yapabileceğiniz bir alanda oluşturmak için güzel bir fırsat bence :)

*Olumluya odaklanmak! Polyannacılık oynamaktan bahsetmiyorum burada. Her sorunun, problemin bireyin hayatına olumlu bir etkisinin de olduğunu düşünüyorum. Her tökezleyip düşmenin parlak bir kalkışının olduğunu veya bu kalkış parlak olmasa bile insan üzerinde mutlaka bir etkisinin olduğuna inanıyorum. Bu belki bir daha bu hatayı tekrarlamamak, aynı olayla karşılatığında farklı bir çözüm yolu üretmek veya olaylara yaklaşım tarzını değiştirerek olabilir. Her sorun, her problem aslında bizi büyüten etkenlerden başka bir şey değil aslında. Bu şekilde olaylara yaklaşımımı değiştirerek olumluyu keşfetmeye, sorunlardan nasıl pozitif anlamda beslenebileceğime odaklanmaya çalışıyorum. Böylece hem sorunların oluşturduğu negatif duyguları azaltıyorum hem de süreç tamamlandığında bir ders ile yoluma devam ediyorum.

Yukarıda da bahsettiğim gibi bunlar bir psikoloğun profesyonelce kaleme aldığı önerilerden ziyade Begüm olarak sorunlarla nasıl baş ettiğim veya bu süreçte nasıl ayakta kaldığım noktasından değerlendirilmelidir. Çok orijinal veya sihirli değnek etkisi yaratan öneriler (ki böyle önerilerin hiçbir şekilde var olduğunu düşünmüyorum) olmadıklarını belitrmek isterim. Tamamen kişisel yöntemler olmakla birlikte bir miktar harekete geçirici olmasını dileyerek kaleme aldım bu yazımı. Umarım sizler için de kendi yöntemlerinizi uygulamak adına bir miktar ilham kaynağı olmuştur :)

Benzer Gönderiler...

Eleştirel ve Yaratıcı Düşünme Becerisi

Merhaba sevgili kız kardeşlerim, bu yazımda sizlere 21.yy becerileri arasında çok önemli olduğunu düşündüğüm eleştirel düşünme ve yaratıcı düşünme becerisinden bahsetmek istiyorum.

Yüksek Lisans ve Tez Yazma

Merhaba herkese, biliyorum ki birçok kız kardeşim ya benim gibi yüksek lisans yapıyor ya da yapmak istiyor. Ben de tez yazma sürecinde karşılaştığım durumlardan, edindiğim deneyimlerden yola çıkarak değinmek istedim.