Begüm Savaşan Başarı Hikayesi

 

Begüm Savaşan Başarı Hikayesi

Begüm Savaşan Başarı Hikayesi

Meltem Dere Proje Sorumlusu

2018 yılı Ocak ayında Nailtronics Arayüz Teknolojileri şirketini kurarak takma tırnak şeklinde giyilebilir kablosuz kumanda sistemimiz olan Nailtronic Commander projemiz başta olmak üzere çıkış noktası hayallerimiz olan diğer projelerimiz üzerinde de çalışmaya başladım ve böylelikle hayallerimi gerçekleştirirken insanların hayatlarını kolaylaştırabileceğim alanımı yaratmış oldum.

1990 yılında İzmir’de doğdum, İzmir insanlarının özgürlüğünden olsa gerek ailem benim erkek çocuğu gibi ağaç tepelerinde gezip sokakta top oynamama ve devamında da evin küçük tamircisi olmama hiç müdahale etmedi. Nitekim ilk öğrenim çağlarında da devam eden keşif aşkımın getirdiği derslerimle beraber devam ettiğim tiyatro, dans gibi aktivitelerde de hep destekcim oldular. Bunları anlatmamın sebebi de kadın olarak bizlerden beklenilen davranışların dışına çıkmamızın toplum tarafından genelde çok hoş karşılanmaması; ben şanslılardanım ki ailem beni hiç dışlamadı, olduğum gibi kabullendi. Bu sosyal bomba hallerim lisede de derslerdeki başarımı bozmadan hatta lisemin onur kurulu başkanlığını da aynı anda yürüterek devam ettim ve üniversite eğitimim için aslında benim için bir düşünme tarzı olan mühendisliği seçtim; problemlere hızlı ve etkili, verimi yüksek çözümler bulmak. Seçtiğim bölüm ülkemizde yeni yeni var olan, hatta geleceğin meslekleri arasında sayılabilecek ve ailemin dahi adını bile duymamış olduğu Biyomühendislik bölümüydü. Ne kadar on yedi yaşlarında bir gencin tüm hayatını geçireceği mutlu bir meslek seçebilmesi pek kolay olmasa da oldukça araştırarak seçtiğim bölümümde hayalim biyolojik sistemler üzerinde mühendislik yapabilecek donanıma sahip olmaktı ve bu sayede İstanbul Teknik Üniversitesi’ni kazandım. Bölümüm eğitimi gereği ikinci sınıfımı Montana State University’de okuyarak Amerika’nın kuzeyindeki oksijen cennetinde biraz da donarak inanılmaz değerli deneyimler kazandım. O zamanlar yazdığım günlüklerde kurduğum hayallerimden hiç vazgeçmeden her gün yeni birşey öğrenmeden kafamı yastığa koymadım. Bu süreçte yaşadığım sağlık sorunlarını da eğitimimin bir parçası olarak gördüm ve matematik ağırlıklı düşünmeye daha da önem verdim. İnsan çevresine dikkatli baktığında görmemesi imkansız olan ayrıntılarla dolu hayat yolculuğunda okuduğum ilham veren kitaplar, izlediğim heyecan dolu filmlerin de beslemeleriyle kendi yolumu kendim çizdim.

 

Üniversitemin son sınıfında Ege Üniversitesi Biyomühendislik bölümüne misafir öğrenci olarak geçme kararım ise benim için hayatımdaki dönüm noktalarının başlangıcı oldu. Beraberinde her dönem boğuştuğum bürokratik sorunlar, insanların neden aynı bölümü üç üniversitede birden okuyorsun gibi bana ilginç gelen yaklaşımları, arkadaş çevremin asla beni anlamadıklarını düşündüren tepkileri ve bunlar gibi saymakla bitmeyecek sorunlar sayesinde kendime düs ortağı edindiğim matematik ve problem çözme isteğim sosyal alanlarda da gelişmiş oldu. Aile konusunda şanslı olduğum kadar öğretmenlerim konusunda da şanslı hissetmemi sağlayacak çok güzel, geniş vizyonlu öğretmenlerimin yollarımı açması sayesinde düşünmekten, üretmekten aldığım keyif katlanarak çoğaldı. Hatta biraz dengeyi kaçırıp derslerimden çok proje üretmekle meşgul olduğum bir dönem sonucunda, laboratuvarında asistanlığını yaptığım hocamla ve o laboratuvardan arkadaşlarımla beraber projelerimizden bir tanesi üzerine yoğunlaşıp onu ticarileştirmeye karar verdik ve bunun üzerine TÜBİTAK Bireysel Genç Girişimcilik programına başvurdum. 2018 yılı Ocak ayında Nailtronics Arayüz Teknolojileri şirketini kurarak takma tırnak şeklinde giyilebilir kablosuz kumanda sistemimiz olan Nailtronic Commander projemiz başta olmak üzere çıkış noktası hayallerimiz olan diğer projelerimiz üzerinde de çalışmaya başladım ve böylelikle hayallerimi gerçekleştirirken insanların hayatlarını kolaylaştırabileceğim alanımı yaratmış oldum. Bu alan ne kadar kulağa hoş gelen özgür ve mutlu bir alan gibi görünse de, her gün yeni bölüm sonu canavarlarını yenmek ve sonraki bölüme geçmek zorunda olmak gibi sevimli bir anlatıma ihtiyaç duyan zorluklarla dolu. İşimi tutkuyla yapıyor olsam da bu zorluklarda sevdiklerim ve mentorumun desteği her zaman beni ayakta tutan multivitamin gibi yanıbaşımdaydı. Bu tutku ve destekler katıldığımız girişim yarışmalarında meyve vermeye başlayınca anladım ki girişimcilik gerçekten ekip işi. Avrupa Startup Festivali’ne kabul edilen tek Türk girişim olmamız yanında derece almayışımızın da bize çok değerli deneyimler katmasını analiz edebilecek bakış açısına sahip olmak bizim ilk başarımızdı diyebilirim. Devamında KAGİDER Proje 15’e katılarak desteklenen 15 Kadın Girişimci’den biri olmamızla yeniden gördüm ki kadın mühendis, kadın teknogirişimci ve kadın girişimci olmak başlı başına bir zorluk. Bu anlamda KAGİDER yönetim ve üyelerinin deneyim ve desteklerini de arkamıza alarak ülkemize değer katacak, hayatlarımızı kolaylaştıracak projelerimize son hızla devam ediyoruz. Ben de arada kendime uzaktan bakıp hayallerimi gerçekleştirişimi keyifle izliyorum.

Cinsiyet, din, dil, ırk gözetmeksizin; birey olarak hayallerinize sarılacak kadar cesur olun, tüm bölüm sonu canavarlarına rağmen. İçimizdeki çocuğu dışımızdaki yetişkinle sarıp koruyarak dünyalarımızı güzelleştireceğiz!

Begüm Savaşan

Benzer Gönderiler...

Eleştirel ve Yaratıcı Düşünme Becerisi

Merhaba sevgili kız kardeşlerim, bu yazımda sizlere 21.yy becerileri arasında çok önemli olduğunu düşündüğüm eleştirel düşünme ve yaratıcı düşünme becerisinden bahsetmek istiyorum.